TÜBİTAK KİTAPLIĞI

Tübitak, lise yıllarından beri severek takip ettiğim kitaplar sunuyor bilim meraklılarına. Lisedeyken sayısal bölüm öğrencisi olmanın verdiği ayrı bir merakla tüm sınıf, kütüphaneden Tübitak kitaplarını alma yarışına girerdik. Tabii bunda Biyoloji öğretmenimizin katkısı büyüktü. Kendisi hiçbir zaman ezber sorular sormaz, yorum gücümüzü geliştirecek sorulara yöneltirdi bizi. Hal böyle olunca ders kitabı dışında pek çok kitabı okumasak da kurcalamak durumunda kalırdık. Tübitak kitapları ise hem okuması keyif veren baskı kalitesinde olduğu hem de ucuz olduğu için tercihlerimizden olurdu. Kütüphanede bulamasak bile çok uygun fiyata rahatlıkla Dost Kitabevi’ nden alırdık.

Tübitak sadece yetişkinler için değil çocuklar için de pek çok kitap bastırmakta. Pek çoğu yabancı dilde yazılmış olan kitapların Türkçe’ ye çevrilmesine katkıda bulunmakta kalmayıp bir de şahane baskı kalitesiyle bu kitapların okunabilirliğini artırmış. Örneğin çocuklar için basılan kitaplar en az Pepe’ yi anlatan kitaplar kadar renkli ve güzel J Artık çocukların masallarla büyüme vakti geçti diye düşünüyorum. Çocuklarınızın farklı yeteneklerini keşfetmek, onlarla birlikte deneyler, keşifler yapmak için Tübitak Kitaplığı’ na bir göz atın derim.

Yetişkinler için de Tübitak yine çok güzel kitaplar hazırlamış. Doğayı, tıbbi gelişmeleri, çevreyi, uzayı, edebiyatı, kimyayı, bilimi ve tekniği anlatan pek çok kitapla okuyucuya bir bilim şöleni yaşatıyor.

2007 yılı itibariyle yapılmaya başlanmış olan “Yaşamöyküsü Kitaplığı” serisi de son derece keyif verici. Mesela Einstein’ ın yaşam öyküsünü okuduktan sonra fiziğe kendimi daha yakın hissettim. Lisedeyken bu kitabı okusaydım her şey daha farklı olurdu diye düşünmeden de edemedimJ Tübitak’ ın seriyi 11 kitapla sonlandırması üzücü olmakla birlikte bu eşsiz eserleri 5-10 TL gibi çok düşük ücretlerle bizimle buluşturması fazlasıyla övgüyü hak ediyor.

Bilim ve doğa meraklılarının yakından takip ettiğini düşündüğüm Tübitak Kitaplığı’ nı incelemeden kitap alışverişine çıkmamanızı tavsiye ederim.

Keyifli alışverişler…

NOT. Tübitak Soru Kitaplığı da gerçekten güzel bir zihin jimnastiği yapmanızı sağlıyor.

DÖRT GÜZELLER/İskender PALA

Yayın Evi     : Kapı Yayınları

Sayfa Sayısı : 370

Fiyatı           : 11,23 TL

Beni İskender Pala ile ilk tanıştıran kitap olan Dört Güzeller, İskender Pala’ nın ağır edebi dilinden arınmış (Katre-i Matem’ den farklı olarak), günümüz Türkçesi ile yazılmış şahane bir kitap.

Kitapta dört element; hava, su, toprak ve ateş ile ilgili küçük kısa hikayeler bulunmakta. Bu dört elementin kültür ve medeniyet boyutu ile tanıştırıyor yazar okurlarını. Kitaptan küçük bir hikaye paylaşmak isterim:

Adamın biri ölür ve cehenneme gider. Bir zebani onu cehennem kapısının önünde beklemektedir. Tutar kolundan içeri alır. Adam bir bakar cehennemde bir sürü kazan. Her bir kazanın başında bir zebani ellerinde odunlar.

Adam : Bu kazanlar ne?

Zebani: Her bir kazanda bir millet var.

Adam : Peki o zebaniler ne yapıyor?

Zebani: Can havliyle yukarıya çıkmak isteyen olursa elindeki odunla başına vurup dışarıya çıkmasını engelliyor.

Adam: Peki şu kazanda neden zebani yok?

Zebani: Haa, o kazanda Türkler var. Onların başına zebani koymaya gerek duymadık. Çünkü ne zaman biri can havliyle yukarı çıkmaya çalışsa mutlaka biri aşağıdan onu çekip kazana geri döndürüyor…

Kitap, kısa hikayelerden oluştuğu için aynı anda birden fazla kitap okuyanlar için çok uygun. Ya da kitap okuma işini ancak metroda,otobüste,vapurda yapabiliyorsanız yine kitap tam size göre.

Yukarıda paylaştığım hikayeyi aklımda kaldığı şekliyle aktardım. Eğer eksik, yanlış anlattıysam Prof.Dr. İskender Pala’ dan özür dilerim. 

UÇURTMA AVCISI/Khaled Hosseini

Yayınevi      : Everest
Sayfa Sayısı: 390
Fiyatı          : 6,95 TL

Bu kitap tıpkı “Kızım Olmadan Asla” gibi…Sürükleyici, bağımlılık yaratıcı, harika bir kitap. Bu özelliklerini gerçek olmasına da borçlu kuşkusuz ancak bence en önemli etkenlerden biri çevirmen. Yabancı dillerde yazılmış kitapları kendi dilimizde okurken bizimle yazar arasında bir köprü olarak çevirmenleri görürüz. Bazı çevirmenler bu köprü vazifesini yaparken adeta “ben buradayım” der gibi gözümüze cümlelerini sokarlar. Modamod çeviri diye adlandırdığımız bu çeviri şeklinde okuyucu hep bir şeylerden rahatsız olur. Bu rahatsızlık zaman zaman kitabı yarım bırakmamıza bile yol açabilir. “Uçurtma Avcısı” nın okuyucu tarafından bu kadar sevilmesine katkıda bulunduğuna inandığım çevirmeni Püren Özgören’ i tebrik ederim.

Kitap, bir çocuğun gözünden aileyi, fedakarlığı, sevgiyi, sadakati, savaşı, ölümü anlatıyor. Gözyaşları içinde ya da boğazınız düğümlenerek okuyacağınız bu kitapta kendinizden bir şeyler bulamayacaksınız muhtemelen ama savaşa, vicdansızlığa belki insan suretinde olan yaratıklara lanet okuyacaksınız…

Bazı kitaplar vardır pek yorum yapamazsınız ama soranlara “Oku mutlaka” dersiniz. Bu da onlardan biri işte. Kitap 2007 yılında sinemaya da uyarlanmış. Yıllar sonra ilk defa bir romanda “Kızım Olmadan Asla” daki gibi bir tat buldum. Yazarın bir diğer kitabı olan Bin Muhteşem Güneş” için de aynı türde yorumlar var. En kısa zamanda onu da okuyup yine buradan görüşlerimi sizlerle paylaşacağım.

Son olarak kitabın içeriğini kitap satan internet sayfalarındaki şekliyle size aktarmak isterim.

“Emir ve Hasan, Kabil'de monarşinin son yıllarında birlikte büyüyen iki çocuk... Aynı evde büyüyüp, aynı sütanneyi paylaşmalarına rağmen Emir'le Hasan'ın dünyaları arasında uçurumlar vardır: Emir, ünlü ve zengin bir işadamının, Hasan ise onun hizmetkârının oğludur. Üstelik Hasan, orada pek sevilmeyen bir etnik azınlığa, Hazaralara mensuptur. 

Çocukların birbirleriyle kesişen yaşamları ve kaderleri, çevrelerindeki dünyanın trajedisini yansıtır. Sovyetler işgali sırasında Emir ve babası ülkeyi terk edip California'ya giderler. Emir böylece geçmişinden kaçtığını düşünür. Her şeye rağmen 

arkasında bıraktığı Hasan'ın hatırasından kopamaz. 

Uçurtma Avcısı arkadaşlık, ihanet ve sadakatin bedeline ilişkin bir roman. Babalar ve oğullar, babaların oğullarına etkileri, sevgileri, fedakârlıkları ve yalanları... 

Daha önce hiçbir romanda anlatılmamış bir tarihin perde arkasını yansıtan Uçurtma Avcısı, zengin bir kültüre ve güzelliğe sahip toprakların yok edilişini aşama aşama gözler önüne seriyor. 

Uçurtma Avcısı'nda anlatılan olağanüstü bir dostluk. Bir insanın diğerini ne kadar sevebileceğinin su gibi akıp giden öyküsü...”

Not: Kitap kapağı resmi kitapyurdu.com dan alıntıdır.

İŞ BAŞINDA DUYGUSAL ZEKA/DANIEL GOLEMAN

Yayın Evi    :Varlık
Sayfa Sayısı: 447
Fiyatı          : 16,49 TL
E-Kitap      : 7 TL (D&R)

İş hayatına girdiğiniz zaman pek çok sorunla karşılaşabiliyorsunuz. Bazen karşılaştığınız sorunlarda ne olduğunu bile anlamıyorsunuz.Haklıyken haksız duruma düşebiliyor, kendinizi kırılmış, incinmiş bir vaziyette bulabiliyorsunuz. İşte bu anlarda ister istemez "ben nerede hata yapıyorum?" ya da " böyle bir adam/kadın nasıl bu pozisyonda çalışabiliyor?" diye sorgulamaya başlıyorsunuz. Evet, siz canınızı yakanlardan daha zeki, daha bilgili ve ahlaklı olabilirsiniz. Ama nedense onlar tercih edilen insan olabiliyorlar. Neden mi? Çünkü artık IQ değil EQ devri başladı! Artık insan kaynakları departmanları işe alacakları personelin IQ sundan daha fazla önem veriyorlar EQ' suna. Neden mi? Çünkü EQ ile iletişim kuruyoruz.

Kitabın yazarı bu alanda bir ekol zaten. http://danielgoleman.info/ linkinden daha yakından tanıma fırsatı bulabilirsiniz. 

Yazar kitabı beş bölüme ayırmış. Yetmemiş sonuna beş tane de ek vermiş:

1.Bölüm: Uzmanlığın Ötesinde: Bu bölümde neden EQ daha önemlidir sorusunun cevabı yaşanmış örneklerle verilmiş.

2.Bölüm: Kendine Hakim Olmak: Bu bölümde özdenetim hakkında bilgiler bulacaksınız.

3.Bölüm: İnsan Becerileri : Bu bölümde etkileme sanatı, grup IQ' su, işbirliği yapma gibi konulara ulaşacaksınız.

4.Bölüm: Yeni Bir Öğrenme Modeli: Teknik eğitim duygusal zekayı geliştirmeye oranla gerçekten kolaydır ifadesinden yola çıkarak duygusal zekayı geliştirmenin yollarını bulacaksınız.

5.Bölüm: Duygusal Zekaya Sahip Kuruluş: EQ su olan kuruluşlar hakkında bilgilere ulaşacaksınız.

Kitabın içeriğinde bahsedilen yeterlilikler için "bu yeterliliğe sahip olan insanlar " şeklinde başlayan maddeler var. Bu sayede en başında kendinizi ve/veya etrafınızdaki insanları daha iyi görüp eksik olanın üzerine gitme yoluna gidebilirsiniz. Örneğin;

BAŞKALARINI ANLAMAK

Bu yeterliliğe sahip insanlar;

* Duygusal ipuçlarına karşı dikkatli ve iyi dinleyicidirler

* Duyarlılık gösterir ve başkalarının bakış açılarını anlarlar

* Başka insanların gereksinim ve hislerini anlayarak onlara yardımcı olurlar

Kitabın bana göre en ilgi çekici yanlarından birisi de oldukça fazla kaynaktan yararlanılmış olması. 

Kitabı okurken aslında bildiğimiz şeylere farklı boyutlardan yaklaşacaksınız. Empati, özdenetim gibi aslında çok iyi bildiğimizi sandığımız kavramların sandığımız kadar yüzeysel olmadığını göreceksiniz. Etrafınızdaki insanları daha iyi çözümleyebilecek ve böylece "insan sarrafı olmak" deyiminin hakkını daha fazla vereceksiniz. Yaşadığınız olaylara "aa ben hiç böyle düşünmemiştim" diyebileceksiniz. Okumanız bittikten sonra; daha mutlu bir insan, daha anlayışlı bir sevgili/eş, daha profesyonel bir çalışan olma yolunda adımlar atmaya başlayacağınıza eminim.

Yazar, kitabı tamamen bilimsel gerçekleri kendi tecrübelerine uyarlayarak yazmış. Stres anında beynimizin amigdala bölgesinin verdiği tepkiler, salgılanan hormonlar gibi çok teknik konular günlük hayatta yaşanan olaylar üzerinden anlatılmış. Sıradan kişisel gelişim kitapları gibi elinize kalemi alıp artı ve eksilerinizi yazın, şunu yapın vs.demiyor. Ama öyle örnekler veriyor ki bazen kendinizi tam ortasında bazen de kenarında hissediyorsunuz o olayın. Zaten kitabı keyifli yapan da bu yanı.

Yazar hakkında detaylı bilgi sahibi olduğunuzda diğer kitaplarını da almak isteği duyacağınıza eminim. Emek harcanmış, özen gösterilmiş ve sadece faydalı olabilmek amacıyla yazılmış kitaplara ihtiyacımız olduğunu düşünenlerdenim. Bu kitap da bu ihtiyacımızı fazlasıyla karşılayabilecek nitelikte. Adeta bir başucu kitabı olmaya aday.

S*KTİR ET

S*KTİR ET/ John C.Parkin

Yayın evi: Arunas Yayıncılık

Fiyatı: 6 TL

Hiç kuşkusuz kitabın adı oldukça ilginç. Zaten ben de ismine bakarak aldım bu kitabı. Aslında kişisel gelişim kitaplarına olan inancımı uzun yıllar önce yitirmiştim. Ancak zaman zaman alıp okumak gerekir (Şu an yine bir kişisel gelişim kitabı okuyorum) diye düşünerek alıp okudum. Kitap "Batı' nın S*ktir Et deyimi Doğu' nun Boşver demesidir" şeklinde bir açıklama ile başlıyor. Herşeye boşver dememizi öğütleyen kitap sadece ticari kaygı ile yazılmış ve okuyucuya hiçbir şey katmayan bir zaman kaybı aracından başka birşey değildir. Belki bir kitap için bu kadar acımasız konuşmak yanlış diyebilirsiniz. İsterseniz tabii ki alıp okuyun. Amacım sizi okumamanız yönünde yönlendirmek değil. Sadece bugüne kadar yüzlerce kişisel gelişim kitabı okumuş biri olarak kitabı önermiyorum. Kitabın "Çok Satanlar Listesi" nde olmasının tek sebebi de adıdır. Yazarın bir diğer kitabı -bu kitabından sonra çıktı- "S*ktir Et Demenin Yolları" nı okumamış olsam da mantık olarak alınması gereken kitaptır. 

Hız

(Yalın Düşünce, Altı Sigma ve Kısıtlar Teorisini Birleştirerek Performansı İyileştirmek)

Yazar: Jeff Cox

          Dee Jacob

          Suzan Bergland

Yayınevi: Optimist

Etiket Fiyatı	: 23,00 TL (KDV Dahil)

Kitap, aynı ana yazarın daha önce tanıttığım kitabı olan "Amaç" gibi bir iş romanı. Dili oldukça güzel. Nasıl bir işte çalışıyor olursanız olun içinde mutlaka size yarayacak olan bilgiler var. Türkiye' de sayılı firmanın uygulayabildiği Altı Sigma' ya giriş yapabilir, kısıtlar teorisiyle işletmelerinizi kara geçirebilecek iyileştirmeler yapabilirsiniz. Endüstri Mühendisliğine dair temel bilgileri veren kitabın içeriği ve dili her bölüm mezununun anlayabileceği düzeyde. Sadece üniversite mezunları değil tüm işletme sahipleri buradaki bilgilerle işletmesini kara geçirebilecek eylemlere girişebilir. Kitap, zincirlerinizi kırmayı, yolunuza çıkabilecek muhtemel engelleri ve nasıl başedebileceğinizi de anlatıyor. Yine Amaç gibi başucu kitabı olabilecek nitelikte bir kitap.
Kimler okumalı?
İş hayatının üstadları, iş hayatına yeni atılacak olan tüm mühendisler (bölüm ayrımı olmaksızın) ve işletmeciler